![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh86LOFysP31yxZ0qriBfund7lXpBMvNf905i9McZSrsmsswODASIrB3TRO4qi9RitObrt_DdiYeqp3kbJbPuX07Ca6URdqazUU58bqgGLvf24Eec_bCYsoVcj0I_k4AoRpUfutwKlJ3CIt/s400/300.JPG) |
St. Paul Koyu |
Rodos, Dodecanese
takım adalarının ya da bizim çok daha iyi bildiğimiz adıyla “On İki Ada” nın
yönetim merkezi olan, Yunanistan’ ın en turistik adalarından biri. Adanın Ege
ve Akdeniz’in tam kesiştiği bölgede kalan konumu tarih boyunca jeopolitik
önemini yukarıda tutmuş. Roma İmparatorluğu’ndan, Bizans’a;
onlardan da orta çağda şövalyelerin eline geçtikten sonra; 1522 yılında Kanuni
döneminde Osmanlı hakimiyetine geçmiş. Ada son olarak1912’den 1947’ye kadar kısa bir
dönem İtalyan egemenliğinde kaldıktan sonra da Yunanistan’a
geçiyor. Yaklaşık 400 sene hüküm süren
Osmanlı Devleti’nin izleri de haliyle hala görülse de, adada günümüzde en çok
Rodos Şövalyeleri’nin etkisi hissediliyor.
Adanın mimari
açıdan en görülmesi gereken yeri tabi ki Old
City (Eski Şehir) bölgesinde yer alan ve şövalyeler tarafından inşa
edilmiş, aslında bir kale olan Büyük
Üstatlar Sarayı (Grand Masters Palace). Onun dışında Hipokrat Çeşmesi’nin (Ipokratous
Fountain) bulunduğu meydan ve bu meydana açılan Socrates Caddesi ve Şövalyeler Sokağı’nı da barındıran Eski Şehir özellikle akşamları oldukça etkileyici.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNu541_4j98zIt9acVxjdmFvPy05gNcf685Ari-T6A_25D6qmI6rk_4iywwx0V-k5YiwiOWTpy7W0QgxLhepNQ_ZG7eHL25woaTIE1_UmaXsYAUVtaNKm5QxLXChsoq76StCq-8sn7YBfA/s400/214.JPG) |
Saat Kulesi |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDpNwbYDJXWcHrqlfBPwW_HdKNh_0I_Mb6nA7H3OawE0Oldyjoo56K7hDFfOGcRM7k2NevH1XrRRynFq_0N4_1QVHMVADQGa2qyNhF-R73GNu05ol21aJ36wmCR1rQW1ij6miOGgyxkSWP/s400/219.JPG) |
Eski Şehir (Old City) |
Adada eski şehir
bölgesi dışında pek görülecek tarihi yapı yok ama belki bizim gitmediğimiz
Faliraki bölgesindeki Astronomy Cafe
ve Eparchiaki’deki Arı Müzesi
denenebilir.
Otel konusunda
Rodos’da pek yüzümüz gülmedi. 7-11 Ağustos arası tam da yüksek sezona denk geldiğimiz için hem çoğu otelde yerler dolmuştu, hem de fiyatlar epey
yukarıdaydı. Booking’den yorumlarını beğendiğimiz ve fiyat/performans oranı
iyi görünen Svea Hotel’ de dört gecelik yer bulamayınca 3+1 şeklinde iki ayrı
otel ayarlamak durumunda kaldık. Svea Hotel’in kendisinden de, fevkalade
gürültülü konumundan da pek memnun kalamadık (2 kişi gecelik 70 Euro). Son gece
için geçtiğimiz GQ Hotel, biraz daha pahalı olsa da (2 kişi gecelik 97 Euro),
daha girişinden çok daha iyi bir otel olduğu belliydi. Oda da gayet geniş,
modern ve temizdi. Sadece bir gece burada kaldığımıza hayıflanarak, check-out
için asansöre bindiğimizde asansörün bir kat aşağı düşmesi ile kendimizi karanlık
ve havasız asansörde bir anda kapalı olarak bulmamız bu düşüncelerimizi bir
anda değiştirdi. Asansör telefonundan aradığımız resepsiyonun bize itfaiye
çağırdık demesi iyice endişelendirse de; neyse ki itfaiyenin yan binada olması sayesinde
kısa sürede kurtulduk; bize kalan da o kısa sürede yaşadığımız feribotu kaçırma
endişesi ve düşüş sırasında boynumda oluşan incinme oldu. O yüzden Rodos için
otel tavsiyemiz olamayacak ama en azından uzak duracağınız otellere iki örnek
verebiliriz :).
Tamam Restaurant için bir keşif diyemeyiz; zira Rodos’da
yeme-içme denilince hemen hemen her
kaynakta ilk karşınıza çıkan adres burası oluyor. Sonda söyleyeceğimi başta
söyleyeyim övgüler hiç abartılmamış; özellikle hizmet konusunda yıldızlı
pekiyiyi hak ediyor. Burası konum olarak şehrin merkezinde; Eski Şehir
merkezi ve Şövalyeler Sokağı’na yaklaşık 1 km mesafede. Rezervasyon almadığı
için kapısının önünde, akşam yemeği için her daim uzun kuyruk olsa da bu
sıkıntıyı hafifletmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ellerinden geleni
yapıyorlar derken kuyrukta prosecco (İtalyan köpükli şarabı) ikramindan; personelin
her 5-10 dakikada bir dışarı çıkıp samimi bir şekilde beklettikleri için özür
dileyip teşekkür etmesinden ve yaklaşık ne zaman sıra geleceği hakkında bilgi
vermesinden bahsediyorum.
Şansımıza çok
fazla beklemeden içeri alınınca ilk dikkatimizi çeken göz yormayan bir şıklığı
olan dekorasyon oluyor. Bir Yunan adasının en ünlü restoranının balık ve deniz
ürünü ağırlıklı menüye sahip olacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Elbette bu
ürünler de menüde yer alıyor ama mekanın alamet-i farikası et yemekleri. Menü
geldikten sonra siparişi almaya bizzat patron Andreas geliyor. Dedesi ve büyük
annesi Çeşmeli olan bu sıcakkanlı abimiz sipariş ile ilgili yönlendirmeden ya
da bu kadar şey yiyemezsiniz birini iptal edin gibi samimi ikazlardan imtina
etmiyor. Bu arada "Tamam" adı da bu Türkiye kökenlerinden kaynaklanıyormuş, yani bizim bildiğimiz tamam :).
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZAUzEvVTkiq7brzun2_O7ZCumvx8tPGQIVpaUJK2e7KgdHLzBSt6MsTQz6OiEYCKvf9AcjKxkpBrxRZY98XVZOzDDWrIv8V6vBWvjNJVube15vdcxfMzvrVrCY3FYVXZTL0c4uK4_3mmC/s400/203.JPG) |
Tamam Restaurant |
Başlangıç olarak
ballı bademli kızarmış manouri peyniri (Lor gibi peynir altın suyundan yapılan
yarı sert, kremamsı bir Yunan peyniri) ile feta peyniri ve domates dolgulu
patlıcan ruloları söyledik. Açıkçası o akşamki tek hayal kırıklığımız manouri
peyniri oldu. Daha önceden tatmadığımız için karşılaştırma yapamadığımız peynir
çok tatsızdı; bal ve bademle lezzetlenmiş olsa da pek etkilenmedik. Küçük
patlıcan ruloları (dolma) ise gayet lezzetliydi. Ben ana yemek olarak erik ve kayısılı kuzu incik tercih ettim. Osmanlı mutfağından olan bu yemek çok iyi
yapılmıştı. Eşim de kendi seçimi olan geleneksel Rodos makarnalı (bir cins
erişte) kuzudan memnun kaldı. Yemeğin üzerine Andreas’ın ikramı olarak gelen
dondurmalı tatlı ve mastika da finali yaptı.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWl387fVDo1I-B3A5fRVLWZV4zbdkgVOhm_nFBD8bXmd8U7mnXIuywvvOuJkKLPPMZdjOz4JEG8Pl5xhGznJBZUqCqz90ClFfP2KVg5G3FjkptvDxOb9iFUQh-lgpFIWikTiu0PSTL_t3L/s400/190.JPG) |
Ballı bademli kızarmış manouri |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgodZhiAEnOqp1SDMjOJ72Fa9cYJzy5VPXYL13nRBNlbUnh4peNirHKP_F0U1HeqXUdS02P5WKgjYij4BJ2oFP313pGVylRRdE3B0TcfC2NujX_VNf1zTG2uihyphenhyphenqt9dtF00kIDEJn2SeFdi/s400/191.JPG) |
Feta ve domates dolgulu patlıcan rulo |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjX1x2GHHlvb9XwRzUMr0gK8tkxKhSgVyf-iQlmEZZcuOUopXbjqY4e-xFRhEkoUdruZSly7BpZy_drIcOrrekYT2f5cc3QrapflFcLxwu04gwU51sKIM1WiqT76zhl0waOdK1JObvk1bI5/s400/193.JPG) |
Feta ve domates dolgulu patlıcan rulo |
|
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiF2UAEnVNFPm00boVea0J1SYdyjdxsW-mQAbzmCktcGaTWGmS2i9uWIOYck4p5EzdDSjl1oEejOEzBqq_Y9jPfxzEX62-FIirMiEWyRZ_RdtDTkmRPSh9l-J2tGb_T7ruIDcQWZatkSV-Y/s400/197.JPG) |
Erik ve kayısılı kuzu incik |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6dkpjqojqLTBLWbbMgdknRCdQeOrlsdlA1GDBivTPpc9bdv79OvpeGc31onYWDt7hc10nHUPIzstZbjVlpsgYiei83FtwOwbuDlWKMQSLlMvQoQ6jNQHAMvdxyESulmBNCbTBv-dlRnB1/s400/200.JPG) |
Geleneksel Rodos makarnalı kuzu |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQLVPIxreGUR-RVq2SXCO8dCDnnJztPuD68wHFWa1GSMlFns3fkMA0rXxvWyRuMm847EJTiMO8BrPLP5Il0ljsTOB5DgOHTPM2dhgP8-RGZeoUXQfQEKpMPRalQpmlTk9xIS7JBaw9RF6l/s400/201.JPG) |
Dondurmalı tatlı |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU0NkxtzI2Ph-t3fm59gSpXmRr848_EvUCqElsUxUZj5r6xIw3YfkZwhQ-iZpjhJulL9-BhjV5OXXBsULH-VgYRGiiK2PM0b9xcyYrY_8-BSKesrxlouK-jyXaoCO9ZNQRdBQhZSr77VgI/s400/207.JPG) |
Mastika |
Rodos, Midilli ve
Thasos gibi Yunanistan ölçeğinde daha az turistik olan adalara göre biraz daha
pahalı bir yer. Buna rağmen bu güzel yemeğe 2 kişi 56 Euro bir hesap geldi.
İkramlar ise bundan sonra bile devam etti. Andreas kapıya kadar uğurlarken yeni
açtığı barı, Flaws’da, kullanılmak üzere birer içki kuponu ikram etti. Bu arada Flaws’u da çok sevdik; ondan
sonraki iki akşamda da kokteyllerini denemek için uğradık.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAPZd3V23SDNhCSkRjXBsQ387Hz1sNsm1YLraWw_hE-OsfaFtGDUGT6ph4kDget_5ISYS1xtLzsLc110_CIXLCjZt9S9ZQly4PGVdaoXk9pNDGMcaSBswyIcg8cyuzkUhIMOcttsf6xN9L/s400/226.JPG) |
Flaws |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNlUhar8lGbPzEmcntx60j450nFYjVE9P5NH3-s-4vkk6avTHKLDapBvFgnMsAf9zvUk7G99pGwNVsalMR1PYIvJ6vnLgDb4z4ijC47ygfSk68d3s96f2ilEy-zgAAGy4DSMq6cXLx3LSL/s400/269.JPG) |
Flaws |
Tambakio Restaurant, Lindos’daki efsanevi St. Paul plajının içinde,
denizin kenarında yer alıyor. O yüzden burada sıradan bir yemek bile muhtemelen
damağa hoş gelecektir ama burada bir beach club restoranından beklediğimizin
çok ötesinde bir lezzetle karşılaştık. Aynı şekilde tabak çanak da gayet şık
bir restoranda karşımıza çıkabilecek bir özendeydi.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDKpAVwoE3Q70nUvtoPXKf9XOJ65g6mJpOMp8iUquFEVWdS_Hq6v9Lxmemx-eYOp3B3fZ4kOK9nA17U5ylUo_z7YoZSRmo4oO1b-nugv1xEo2wywaxD8PBSPjWfWzL130Zk7VKtzmApu8N/s400/280.JPG) |
Tambakio |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiO7P7JMBrmvg16q3btoRmYg_Nc40ji47wMdLl0T8ndyQQXel8Z3V0mgzHxPpc7d4KNxfb-Qto_Uv7S3NwANMT6CrZTPfvz3oJWkQPcKU9ynP6uHO4IbE7trnbXxz2fCkCMs6iHyvs_Ys1/s400/289.JPG) |
Tambakio |
Buranın spesiyalinin deniz ürünlü
linguine olduğunu bildiğim için, sipariş verirken fazla düşünmem gerekmedi ama
beklediğimden de öte bir lezzetle karşılaştım. Keza porsiyonun büyüklüğü de
beklentimin ötesinde olsa da, sıcak havaya rağmen tabağın sonunu getirmekte
zorlanmadım :). Eşimin
seçimi olan pestolu linguine de çok lezzetliydi ama deniz ürünleri ile arası
iyi olan biri için deniz ürünlüyü yakalaması yine de mümkün değildi. Yanında ev
yapımı limonata ve bira ile beraber 37 Euro hesap geldi. Belki plajda öğlen
yemeği için çok az değil ama Tambakio da basit bir plaj büfesi değil; o yüzden
bu fiyatı fazlasıyla hakediyor. Tabi burası muhtemelen akşam yemeği için de çok
güzel bir tercih olabilir.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJQEFsjGg1POoOL3kRY0iM8CFpmGeN9eNw_Xk4Ia1qhyphenhyphenD4OgWDHdUJDVUYCSXP2L3C8rOLbZ18gTg6GiWFK7XdAvYNdHgS6n7q7YPZYDodZ3CMNxK50eldPvWw94UZYtk79GAOaZToHFRj/s400/292.JPG) |
Deniz ürünlü linguine |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjF8kuHJcpJnWBovO9nqUwUXhA0MLn_sIBc-SbXkRwkSbCyzHQ31Dezs8P1GexQBwlkQXzXQ2lCUl1aiqycV6c79Z8ZaohmfMAzZy4zvspJ42zBsfwz4RUAH-qRDubwbxSj_qGO4SrZ3KkO/s400/293.JPG) |
Pestolu linguine |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrmU_r8NW43hT05ijrNmT2h7imzZ6J4_Wr7zhzPgbfK0oVGf7FsK3tUPciZ03EZfse4dNkrizQwa7IizT_kqJGYAK9D2aIPHqkPHOAoTp7qznwI-sYSfuZkHfGONa0TevnGp06ViznlxXn/s400/294.JPG) |
Tambakio |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJ4kfBXJ4bWUdxjuDlkOQtL-GWGd1vo80dqAsTNYC45n7AUYb90jcgEuyKD6dFptA-IH0ClQ3MiiWCruAvRR9GZImkh_0OV0K2xImJialiZv5ESjWCkJSGcWuWwbAQdlGLgFAlZk4ZEdC5/s400/295.JPG) |
Tambakio |
To Nissaki, Rodos şehir merkezine araba ile yaklaşık 40
dakika mesafedeki Kolympia bölgesinde, denize sıfır bir restoran. Özellikle gün
batımındaki manzarası methedildiği için biz de Lindos dönüşümüzü tam o
saatlerde buraya gelecek şekilde ayarladık. Maalesef üğle yemeğinde Tambakio’da
yediklerimizden sonra henüz çok acıkmadığımızdan burada çok fazla yiyecek
deneyemedik. Başlangıç olarak söylediğimiz kızarmış peynir topları iştah
açıcıydı. Adaya gelmeden önce mutlaka tatmak için listeme yazdığım Simi karideslerini
yemek de buraya nasip oldu. Simi karidesi, çok çok küçük olduğu için tüm
kabuğuyla beraber pişiriliyor ve çerez gibi yeniyor. Bir tabakta muhtemelen
30-40 tane geliyor ve çok lezzetli olduğu için çekirdek gibi başladıktan sonra ancak
bitince durabiliyorsunuz :). Kılıçbalığı ise kuruydu; çok memnun kalmadık.
20 lik bir uzoyla beraber toplam 40 Euro hesap geldi, çok makuldu.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8tLwm1U9qPWcnW98AohduNhWH8av42OXAKJVyjzEvG3k8yrkjOTE00ZnYF-M3ArGFE4rzwJSEPMNjN1N7zkOWd82yYtet5f-qDPL6XB7y6Jo34kN7qFeNGLfcJp4ZmD7AXwrs8DoFdcys/s400/364.JPG) |
To Nissaki |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0VFjOJPT0xjCrZbPdif8K2XMXsEG6mTPRsg6nl6J5dEOo_Sf4OP4j5lC7hgOjHWsdvC8IKfHHLqBBa9QqX6aImqsxJ-xyCgLbLYZRJ8F5_RF2mnHD-tmjk0Y6btCCZDxJpxJeaW4F5in5/s400/367.JPG) |
Peynir topları |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjuPCbVToDASFR_o5SNlvyZucGn26eCahoHA2jwasOPCrb9uJUQPb318vFzzskA36j1cTuK1Wlh-XVBmPuhHdZt_svgqS7s4iiUTSvXa6SDUeXu0lmt28ReagstHn-cP2vx12hEnjKtvpv/s400/368.JPG) |
Simi karidesi |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEial5m1Mqvfg_JwJEglAm9uP_ySxwdwB6grG8oz_a00m_mSk79OF1WrVPkWDqc-RZfjxMYreA3VeOlsku88D0Ye5Oc_rT5kYz3_BpcyMCk7LeMU9hMIRmtWmp6yxA-xuV2xLzaPDiMcfGzR/s400/369.JPG) |
Kılıç balığı |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZDdrJO5kEcc9PdNPzsz__dGcAyPDfhSt3OSiHTTnZd0ck5QjfXahJme183JDYzvZrHLTRDEQza3GJNXcNdd3FU-C8RKbg3vffSHwOsb1uZTph0Chyphenhyphen692rGY02UGLo6Qb7ikdjTKrsrMjk/s400/370.JPG) |
Dondurmalar şirketten :) |
Koykos (Koukos), Rodos’a gelmeden listemizde olmayan; odamızın
hazırlanmasını beklerken tesadüfen karşımıza çıkan bir mekan. Üst katında otel
bölümü de olan restoranın önce sevimli ahşap bisikletleri; daha sonra masaları
dikkatimizi çekti. Sabah kahvaltısı için frappelerimizin yanında peynirli ve
ıspanaklı börek siparişi verdik. Peynirli olan da gayet iyiydi ama ıspanaklı
börek insanı uçuruyordu ki bunu söyleyen ben aslında ıspanaklı börek sevmem
bile :). Çok kibar garsonlara da sahip olunca mekana hemen kanımız ısındı kaldığımız 4 günde
buraya 4 kere geldik biz de. Daha sonra denediğimiz yumurtalı patases, cacık ve
kızarmış peynirin hepsinden memnun kaldık ama ıspanaklı börek seviyesine
yaklaşan sadece elmalı turtası oldu. O da yine Mehmet Yaşin’in tabiri ile
damak çatlatan bir lezzetti :). Fiyatları da gayet uygun, kahvaltı için
gittiğimizde 2 kişi 10-15 Euro civarı para verdik. Bu arada biz gidemesek de akşamları boş masa olmuyordu; ana yemekleri de denenebilir.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqJNryE8KgyC0LxtnE35UDq8ILLKl-MQaG3eLl1JN6IRLnhK3euaNzyHOQS7XpThZAeVZmH4Xjf2DVaIkh5j0Z7wvFIkiKKfa7PEQSKiSObsqcTskAS4wjKyTOJX88kW87Y9cCG-AZ-SO0/s400/156.JPG) |
Koykos |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVzWU1qN6bQi3wFqGgFDPZ4ZupJGPKstQzalv_zcgFoChyphenhyphenGx5Rj-YthhAWd8amBrxk-w0QzE3G9zobBEMnps8VWh2UmXaCWYNtZ6H62LLfCPADoGthFAAilytWuGRvn1fdOtx8kIY0DDG7/s400/155.JPG) |
Koykos |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOoqYzzWWG9MTTI_zNECDtc6Wg6yWE2i2GZzOgedxIh4uTam2XuAsxcN_nnLskqjbaxgnoOw5Y53_C5VJ7fVQJ0JAOSn166nouIWE2YUi8NnSp4_1N5XI1LjPMdzASTCNcvE3r8csMcfu0/s400/154.JPG) |
Önde kaşarlı, arkada ise "the ıspanaklı börek" |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWpFMYEzqE7rwVUzYzQLXxvUjKiYhQBMMk_dIltVxTH0klI5mUkQkatYEmTnVlb2HsY_Sj-HB0tIzV8LNZKhfi8Q3zeczXCpok2u8ByeOihYRncWTYr9w4R5-K0E1zeMuhOUMFj5o1WEAN/s400/230.JPG) |
Bu da "the elmalı tart" |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2r-SAC3VVUDJ1JAg_OQl4suPWzcjsKFfdzCf7aOC-eultuRz-7AEqZudTNbcAyVNSn3yRpeCufihhsqP6z7JVSmadQdvnWXS0eneatyTFBjQ1Ugd1S2VWlM36Kr3uPxO1Dlnnc-XevuqR/s400/248.JPG) |
Yumurtalı patates, cacık ve kızarmış peynir |
Nireas, Simi usülü yemekler sunan, Rodos’un Eski Şehir bölgesinde şirin bir taverna. Rodos’daki son akşam yemeğimizi buraya ayırdık. Burada başlangıç olarak kızartma tabağı ve domates salatası söyledik. Yaz domatesiyle yapılmış salata haliyle çok lezzetliydi; kızartma tabağı ise pek başarılı değildi. Oysa ki Midilli’ de yediğimiz kabak kızartmalarına bayılmıştık; burada ona yakın bir lezzet dahi bulamadık. Ana yemek olarak tercih ettiğim güneşte kurutulmuş ahtapotun tam kararında pişmiş; insanın aklına geldikçe ağzının suyunu akıtan lezzeti neyse ki kızartmaların ayıbını kapattı. Eşimin çipurası da ortalamanın üzerindeydi. Tatlı sevenler için oldukça geniş bir seçenek yelpazesi barındıran mekanda bizim tercih ettiğimiz sufle kötü değildi ama hazır suflelerden çok da fazlası yoktu. Buradaki yemeklere toplamda ortalamanın biraz üstünde puan versek de; Foursquare gibi platformlarda yüksek puan almasının sebebi muhtemelen bahçesinin sevimli atmosferi. Hesap olarak da iki kişi için 59 Euro geldi.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiH3iU4oB1AYXUuwZKgBVNJ-0r_FwS4Mdt7IN18RXECE4z01kgN8S-41l6hG22TcfoD8IcG1VNq7WDHthl4-c0V6-6CwT6LNy58dYMdXS4HwEDGrvXCCziPD0LLkNh7TYemXbsW0HvBnKfY/s400/435.JPG) |
Nireas |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIIW_mO2_4hWs3hndfmAwFINZgZM7BZc_nY5Xo54y66GWnRW8uanxpV0I11QU1A_6CmLZ9ygTly9GmW6pxfuMOI5YozhACOILhmzrq9DYoOYLTAgdEoXXSKPDhHsiauAxZ1e9pZmM0zlCn/s400/436.JPG) |
Nireas |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj87HNP7Biq6cvTJ4C7Igpw7uZG5FBsI2S1HA2xvZRG9ZsOqK7DRtc_5r7Bw5VqPNlF76nbgah0VFh5qE3-vK2uxzeE2F7lOvJkCnxR0MNKq3p4Si857c7BST2YY7lWewnYXukcVPb4eVoY/s400/444.JPG) |
Nireas |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRTcS0OvBc3_DkejRQWOiX6amOZSGamfph6QZvs1gljnveb_etHSpoPu-mIv5Uroe8eOctlGP5HiZyshc_W1g_WaKpB79ueWbpb6uOnOww_MsYgvhO6YLYXO_vHkfXhfmQvzU2L_bU10u0/s400/441.JPG) |
Domates salatası |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0QiQ-cUPxT6UQefKPoPztHCo6bOzahPUMHYzjCF2NdVhA62Eo6hBzmf9fDDBPI6dSz3UzKencVSZd4N0BthA3Zf_K-wOznKUczFMx26recJJ5F0N_L-jvwO_nUjNRHqIVtNdRALT-oXcT/s400/442.JPG) |
Karışık kızartma |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuFMWhBYSvSdSBHNNPCbOEMURD2Ht5-5CBsQe_MOMAssrDWB0e9UOa6KON00zWhl6xvbtgho2ZLGcXL5P3JlgvT9S3oJ4Ku7F-dyBC29hhUkcntw6c0CQGmDRgkpO2TSDulyytCiCjb1o5/s400/447.JPG) |
Çipura ızgara |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglG8-m1R18lOW1xufYxHQKB_IrKS9k60L_bQH8sw2wA45CMuPi1koJqJ08eRBnjh8TbX8vmSrxzbB_BAXEAmfeuSvy02c7VeKDO2uNSKi60TFoVhSckG_DyeB31dOm3q0s0ez8vrHVTOeB/s400/448.JPG) |
Güneşte kurutulmuş ahtapot ızgara |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGDK_ZOArD1zONqcxiIAocqSPUtZ5q9X-PUsj-qhxrYm7XoV3vuLd8VSXnCz0qKRAN_EkSA6KHomL8cwM396g0-PoEHxIKeqUuORgQpdTqNQC628K_TwxREZbwqbZ7QPerFSBKwa_bky9q/s400/449.JPG) |
Bir bu kadar çeşitte yandaki tezgahın üzerindeydi |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiA76DithYO1L7kftl091d7bB5sPb45LssHC-M3BFkHw9OJuU2khh2TJKk6aQYiMTuCv1D4S6xqqgji2ZffWv3PWREhBWZixuiDy9EQlnVG6l3Ta4mqbK2q4Gd4KviFx3fd7Yg3n1msgnaN/s400/454.JPG) |
Sufle |
Bu kadar yeme içmeden sonra deniz faslına geçelim. Rodos’un gözde
plajları adanın en kuzeyindeki Elli Beach ile başlayıp, adanın doğu yakasında
Lindos’ a kadar olan bölgede yer alıyor. Adanın batı tarafı daha dalgalı olduğu
için bu bölge denize girmek için pek tercih edilmiyormuş. Bu arada adanın
merkezindeki İstanbulvari bir trafik ve park yeri problemine ilave olarak; ada
içinde köyler arasında da beklenilenin ötesinde trafik var, bu nedenle
merkezden Lindos'a kadar yalnızca 50 km yol olsa da ulaşmak 1 buçuk saate
yakın sürüyor.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgy57ZEUbFItTExeB25E_akGggKnsiUK4qkUTvqjqwFc81AOgXgxQ_ajMQSMHV7S0P_VF7zN1Ih2gOwq6jbX95QAWhZ2tEX6lg0fjwvVucE-HbaeXKwmxEvAvknO2KGiLIjft9VF_f6HGbP/s400/348.JPG) |
Tepeden Lindos manzarası |
En kuzeydeki plaj
olan Elli Beach’in avantajı Rodos’un merkezinde yer aldığı için ulaşımının kolay olması; tabi dezavantajı da aynı
ulaşım kolaylığı sebebiyle fevkalade kalabalık olması; Antalya Konyaaltı’na
benzetilebilir genel olarak. Uzun bir sahil olduğu için farklı işletmeler var ama fiyatlar
hepsinde aynı; 2 şezlong + şemsiye 10 Euro. Geç gidilirse yer bulmak sıkıntılı
o yüzden öğle 12'yi geçirmemekte fayda var; tabi denize daha yakın yer bulmak için
ne kadar erken o kadar iyi. Sahilin kuzey tarafı dalgaya daha açık, su biraz
bulanabiliyor o yüzden yer varsa daha güney yani denize göre sağ tarafı tercih
etmek daha mantıklı olabilir. Genel olarak da denizi fena değil ama adadaki
diğer plajlar o kadar iyi ki; zaman ve ulaşım imkanı varsa burada vakit
geçirmeye çok da gerek yok.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiKENJCN33UCSHcuBLaaDHz1ol8keSt2DYzSt84EKXJkP31KyUpdwJZLR-BXZkPu9Tf9mzOeiSQzEDXXLl1OxopaHCuYNs77Wcp8s4K3g4eEVhQEA09eJtEXhKaQw_4JftdGLbuUfDcqoD/s400/235.JPG) |
Elli Beach |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhB92JMD6DPN3AjzvVrjQvQRz1JlWQreE7lx5EFNLXgTJrd3lFuSOXMTlnDYCc_rwl_K2dJbw3IrS69tArKImdxw6OkS2RS6Nli9RMH7119pphsrBDLo6V_mGUH7oqTHDJRp16zXtMkW6m/s400/238.JPG) |
Elli Beach |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqz7USmdD1lCsQBQjTmcBYrA1Wveo9Gb7dskj2xcBwF63De6ZVEAynT9B6FP0BE-3Lvca5yfjBZup0QLwqc8tHoMoNWhwD8M8G3MalqyY8dpbyo0b3CUPr_xk1xNVfn1lZ1Bl69YGgGG8H/s400/239.JPG) |
Elli Beach |
Lindos’un hemen
güneyinde yer alan St. Paul Koyu
sadece Rodos’da değil hayatımda en sevdiğim koy oldu. Akvaryum gibi neredeyse
tamamıyla kapalı olan tertemiz koyda yüzmek çok etkileciydi. Biz Tambakio
Restaurant’ın da içinde yer aldığı, koyun girişindeki plajı tercih ettik; koyun
karşı kıyısında bir plaj daha var. Tesisi görmek için diğer plaja da yüzdüm ama
hem tesis olarak daha zayıf; hem de denize girişi daha çakıllıydı. Bu yüzden
yer oldukça önerim Tambakio’ nun olduğu plaj olur. Buraya talep çok olduğu için
11’den sonra yer bulmak çok zor ama biz şansımıza 12’ye doğru gelmemize
rağmen tam deniz kenarında yer bulabildik; 2 şezlong + şemsiye için 15 Euro
verdik. Bu arada önceden arayıp rezervasyon da yapılabiliyormuş şezlong için;
denemekte fayda var. Son olarak plajın hemen yanında küçük sevimli bir şapel
var hatta bizim olduğumuz gün, akşam üzeri bahçesinde bir nikah kıyılıyordu. Son
olarak biz dönüşte Lindos’a da
uğramayı planlasak da gidemedik; orası da sevimli evler, dar sokakları ile çok
güzelmiş; dönüşte orayı da görecek şekilde bir plan yapmak daha güzel olabilir;
biz kendi adımıza bir daha gelirsek konaklama için de merkezdense Lindos’u
seçmeye karar verdik.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJ63T3kFYfkbcWi6xnXpdHAZVbTnpOZ_d5LYAg0lwDkeBesHzVcGGFPY2dEeEspbUWxwVV-Wzfbe_ovSZSjAKO_G6_EanTdir3mQ7uqc4OZ1iE3cA8McYeSJtPQJSWWH1Povek5QUBPsR7/s400/308.jpg) |
St. Paul Koyu |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgC9vZ9IY0ruA7CiZbYVmcioXCS57sB-omltrp7tRhaHO70La1AM-oo798jSgFE3vvyQPlFsoVjN7GGtYCmgpPfcbYj1xV0ofnH1mCbPGtTK_ZsHBntRV5R2IqAjwhfulW35CVaniGHbbgp/s400/337.JPG) |
|
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYAZ4v1FyWyQYDyLSFIYiSIoPkcGRieMmM6egSvG_ahqHRHar5R7sgc3QV715MZKwRVoloJvWyfoRT8NMn1qLD1Wae8RNOdfb_x-RuULQ0SAlnekKqWrb67-Nk5N90CdZMII84Odx5nova/s400/343.jpg) |
|
Rodos’un isminin
de etkisi ile muhtemelen en ünlü koyu ve plajı olan Anthony Quinn Koyu, merkeze yarım saat mesafede, Faliraki’de yer
alıyor. Burası daha çok İngiliz turistlerin tercih ettiği, gece boyu süren
partilerin yapıldığı bir bölge. Tabi gündüz de denize girmek için çok güzel koyları
var. Anthony Quinn Koyu’nun hemen yanında yer alan Ladiko Koyu da onlardan biri. Anthony Quinn Plajı da yine 11'i
geçirirseniz yer bulmanın çok kolay olmadığı yerlerden; o yüzden 10 buçuk gibi
plajda olduk. Otoparka arabamızı bırakıp, koya inince beklediğimizden daha
tenha olduğunu gördük. Şezlongların yanındaki dört locanın üçünün de boş
olduğunu görünce; iki kişi 20 Euro’ya bu yataklı localardan birini tercih
ettik. Bir saat sonra kalkıp içecek bir şeyler almaya yöneldiğimde acı gerçekle
yüzleştim; yanlışlıkla otoparktan ters tarafa indiğimiz için Anthony Quinn
Beach’de değildik :).
Otoparktan geliş yönüne doğru soldan inerseniz Anthony Quinn’e; sağ inerseniz
tabelası olmasa da internetten adının Plaka
Beach olduğunu öğrendiğim plaja iniyorsunuz. Bu ikisinin arası yürüyerek 5
dakikadan fazla sürmüyor ama Plaka Beach, Ladiko Koyu’nda kalıyor. Plaka’ nın
tam karşısında da Ladiko Beach var.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtlVI46Xl6kj_6JIdY5Sooij92lTVCkHgohqiZqYxs4I9o2V1-b7EVT3Wna345ELeKimYFnMoG_sFw7WeSe8X6EtipPg6hX9BaOn9M6Eciw39jksPEeJC9lsNuDjd1OJcUBr9J8ruCjTZb/s400/Ads%25C4%25B1z.jpg)
Her ne kadar yanlışlıkla gelmiş olsak da
Plaka Beach’den daha tenha olduğu için memnun kaldık; bu hatamızdan pişmanlık
duymadık. Yalnız deniz olarak Anthony Quinn Koyu biraz daha güzel. Ladiko Beach
de güzel olsa da üçü arasında en az beğendiğim plaj oldu. Burası daha kumluk
olduğu için daha çok çocuklu aileler tercih ediyordu. Plaka ise iskeleden
girildiğinden daha çok adult beach gibiydi. Anthony Quinn bu anlamda diğer
ikisinin ortasında kalıyor. Anthony Quinn Koyu’nun adının nereden geldiğine
değinecek olursak,ünlü aktör 1961 yılında Altın Küreli "Navaron’ un Topları" filminin çekimleri esnasında koyu görüp hayran oluyor. Burada uluslararası
yıldızlar için bir tatil merkezi açma planıyla koyu satın alıyor. Yalnız daha
sonra Yunan hükümeti amiyane tabir ile kıvırıyor ve aktörün ölümüne kadar
sonuçlanmayan bir hukuki süreç başlıyor. Koyun yer aldığı Kalithea’nın
belediye başkanının iddiasına göre Anthony Quinn üç parselden oluşan koyun iki
parçasını şahıslardan alıp; üçüncü parsayı sembolik bir ücretle Yunan
devletinden alıyor. Yunan hükümeti bu anlaşmanın sembolik olduğunu iddia etse
de, Quinn bunun gerçek bir satış olduğunda ısrar ediyor; hatta satış sürecinde
Yunanistan kraliçesi dahi görüşmek için adaya geliyor. Sonuç olarak
anlaşmazlıklardan sonra Anthony Quinn adaya küsüp hayayı boyunca tekrar
gelmiyor ama koyda adı hala varlığını sürdürüp; Rodos’un tanıtımına katkı
yapıyor.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEho2eFa9H_jtf6it4EXVxG44kHjZAv1Vt_g1Js0VGHM2We818wHwaW9Kybv90VwzG2_rSFtKKONA_6-k_JyLjY-NOJx2mf8bhcN7EVDI9ZsVnEBPwU5BODQZkdaY6XmoGp4kLS9naxOeeET/s400/431.jpg) |
Plaka Beach |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOHaUlo0TxeS5jUmNOLf9rilHZymZV7f7BSvBXxB7vXGc3FnlhYxLn4QuoKuTvbXotvJFPOpbdsvHt8Htn66kjGLNK2pHnxDGIGejzjoi3J86TgOWQ92WwQrMLgtBgeeyu3DsWmdC98Zmr/s400/381.JPG) |
Plaka Beach' in girişi |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaw6r3ytPZXX81JIgXf2IzYThoByL13iD1MQF4xAm9z5lVChpqblPhiy52tI7zcDcLxIwgqXQbQnIEOXVDALlKA98fxWlE6ASZ2cqd4rrOEucrIvN3BYbrTVkxp9ol7Ju7J3EWl8sX-7cl/s400/390.JPG) |
Anthony Quinn's Bay |
Bizim gittiğimiz
bu plajların yanında Tsambika ve Agatha gibi başka bilinen koylar da var.
Özellikle Tsambika büyük ve sakin kumsalı ile çocuklu aileler için çok
öneriliyor; internetten incelediğim fotoğrafları da etkileyiciydi.