Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

21 Mart 2014 Cuma

Londra - Mart 2014 - 1

Seyahat üzerine küçük ip uçları, tavsiyeler ve yorumlar üzerine olmasını planladığım bloğun ilk yazısının pek çok Türk ün favori seyahat destinasyonu olan Londra olması biraz iddialı ama ne diyelim Allah utandırmasın. :)
 
Chelsea - Galatasaray Şampiyonlar Ligi Son 16 turu 2. maçını bahane ederek; vizemin bitmesine 2 ay kala 2. Londra seferine çıktık. Tabi her ne kadar maç temalı bir gezi olsa da gezilecek yerler ile ilgili bir ön çalışma yapmadan yola çıkmak olmaz. Big Ben, Houses of Parliament, British Museum gibi turistik noktaların çoğunu ilk ziyaretimde görmüş olduğum için listeye daha çok hip restaurant/barlar; yeme içme alışverişi yapılacak yerleri aldım.
 
Mekanlar ile ilgili bilgi ve yorumlara geçmeden otel seçimini araya sıkıştırayım. Yine ilk ziyaretimde kalıp çok memnun ayrıldığım Paddington bölgesini seçtim. Hem Hyde Park a 5-10 dk da yürüyecek kadar merkezi olması hem de 4 ayrı metro hattı (Bakerloo, Circle, District, Hammersmith and City) ve Heathrow Express durağı bulundurmasıyla turistik geziler için ideal bir bölge. Burada da 3 yıldızlı, küçük ve bakımlı bir otel olan Hotel Edward dan memnun ayrıldık. Londra merkezdeki astronomik fiyatlı oteller dışında odalar zaten çok küçük ve burası da bir istisna değil. Fakat temizliği, metro durağına yürüyerek 2 dk da ulaşılması, odalarda duş/wc, LCD tv, kettle vs bulunmasıyla bizi fazlasıyla tatmin etti. 4 gece için de 2 kişi £300 ın biraz altında bir para ödedik. İlgilenenler için linki;
 
http://www.booking.com/hotel/gb/hoteledward.tr.html
 
 
 

The Bar With No Name

 
Cumartesi akşamı otele varıp eşyaları bırakmamızla ilk durağımız olan "The Bar With No Name" için harekete geçtik.
 
 
 
 
 
Adından da anlaşılacağı gibi kapıda tabelası olmayan bilenlerin geldiği bir bar. Diğer adı da direkt adresi olan 69 Colebrooke Row; semt olarak da Angel da yer alıyor. Angel metro durağından çıkınca yürüyerek 5 dk da ulaşmak mümkün. Ama özellikle hafta sonu gidecekseniz mutlaka internet sitesi üzerinden ya da telefon ile rezervasyon yaptırın; mekan da küçük olduğu için yer bulmak mümkün olmuyor. Mekanın neden bu kadar meşhur olduğuna gelince temel neden barmen (mixolog diye de geçiyor, bu sayede böyle bir meslek dalı olduğunu da öğrenmiş oldum :)) Tony Conigliaro ve kokteylleri. Kendisini kokteyllere adamış, konuya kimyager hassasiyetinde yaklaşan bir abimiz, aynı zamanda mekanda belirli günlerde workshoplarda düzenliyor. Kendisin gazete ve dergilerde yayınlanmış yazıları, kokteyl üzerine kitapları ve muhtelif ödülleri de mevcut.
 
 
Menüde 15 civarı kokteyl (3 ü alkolsüz), birer çeşit de beyaz/kırmızı/roze şarap ve bira (Belçika) ile 3 çeşit şampanya bulunuyor. Mevsimsel olarak kokteyl listesinde değişiklikler olabiliyor zira Tony abimiz her işine saygı duyan barmen gibi yalnızca taze meyve ve sularını kullanmakta. Menüdeki çeşit sayısı az görünebilir ama sadeliği benim hoşuma gitti. Alkollü kokteyllerin hepsinin fiyatı £9,5. Biz "soy cubano", "coral fizz" ve "death in venice" i deneme şansı bulduk. Son 2 si fresh ve hafif kokteyller, soy cubano ise tatlımsı ve alkolün baskın tadını alabileceğiniz bir karışım.
 
Angel semt olarak bizim Cihangir muadili bir yer olduğu, burası da o standardlar için bile hip bir mekan olarak kaldığı için ambiyans tatmin edici; garsonların da kimyager önlükleri ortamı tamamlıyor. Bunun yanında personel gayet güler yüzlü ve ilgili özellikle İstanbul da son zamanlarda moda olan müşteriden daha ukala garson konsepti buraya, neyse ki, gelmemiş.
 
Sohbeti, engellemeyen, Godfather serisini anımsatan rahatlatıcı müzikler de mekanın ruhunu yansıtıyor. Dediğim gibi mekan gayet küçük, 10 civarı masa var; sıkışıklık hissi ise rahatsız edici olmaktan ziyade samimi bir hava yaratıyor. İngiltere de iş sonrası pubda bira içmeye alternatif; kokteyl içip biraz sohbet edebileceğiniz ya da club öncesi keyifli ve rahat vakit geçirebileceğiniz bir yer. Biz memnun kaldık; bundan sonra ki Londra ziyaretlerinde de uğranacak yerler listemiz ekledik.
 
http://69colebrookerow.com/
 
Yazının 2. kısmına da Londra nın en iyi kahvaltı restaurantlarından biriyle yakında devam edeceğiz. Bizden ayrılmayın :)
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder