Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

11 Eylül 2016 Pazar

Portekiz - 3. Bölüm: Sintra

Pena Sarayı


Sintra' yı tek bir kelime ile açıklamak gerekirse, bu kelime "masalsı" olur. Gerçekten daha önce gördüğümüz yerlerden çok farklı bir yer. Lizbon' un bu gerçeküstü ilçesine tren, otobüs veya otomobil ile ulaşmak mümkün ama park yeri bulmanın zorluğunu da düşününce en mantıklı seçim Rossio' dan kalkan ve 40 dakikada varan trenleri tercih etmek.

Sintra, okyanusa yakın olsa da bir tepe üzerine kurulu bir yerleşim; bu nedenle civarındaki şehirlere göre daha soğuk ve rüzgarlı. Okyanusa yakın hakim bir tepe üzerine kurulu olması da buraya stratejik açıdan büyük önem kazandırmış zaten bu nedenle tarih boyunca çeşitli medeniyetlerin işgali altında kalmışlar. Daha yakın tarihte gerçekleşmesinden de mütevellit en çok Endülüs Emevi kaynaklı Arap etkisi göze çarpıyor. Bu arada burası Arap işgali altında kalmış olsa da; ne Sintra' da ne de Portekiz' in geri kalanında bu konuda olumsuz hisler gözlemlemedik. Hatta daha sonra kendi yapılarında dahi Arap esintileri kullanmışlar. O zaman Endülüs Emevilerin dünyanın en gelişmiş medeniyetlerinden birine sahip olmasına duyulan hayranlığa bağladık biz bu durumu.

Trenden inince farkettik ki burası tahminimizden çok daha büyük bir yer. Bizim yürüyerek gezme planımız pek mümkün olan bir şey değilmiş zira gezilecek yapılar tepenin üzerine kadar bir kaç kilometrelik bir alana yayılmış. Tabi bizim gezmeyi planladığımız saray ve kale gibi yapıların dışında pek çok gezilecek yer daha varmış. Zaten bütün hepsini gezmeye kalkarsanız, araçla dahi bir günün yetmesi mümkün değil. Burada alternatifler shuttle diyebileceğimiz güzergah boyunca ring yapan minibüsler, rehberli turlar ya da araç kiralamak. Yalnız araç kiralamak deyince yolların darlığından da mütevellit küçük elektrikli araçları kast ediyorum. Biz de kendimize aşağıda resimde görülen bu ufaklığı kiraladık. Sevimli olmasına sevimli yalnız kullanımı özellikle ilk başta epey zor; insan daha sonra alışıyor ama yine de ne kadar güvenli olduğu tartışmaya açık :) . Yan taraftaki kiralamacıda Renault' un Twizy modeli de vardı; o arabaya daha yakın bir araç olduğu için belki daha makul bir tercih olabilir. Bu arada yollar labirent gibi. Yani yola çıkıp kaybolmadan gitmeniz çok mümkün değil, hele bir de yolların hepsinin tek yön olduğunu da düşününce navigasyonsuz gitmek mümkün değil. Bu nedenle aracın içinde dahili bir navigasyon mevcut. Bu navigasyonda belli rotalar kayıtlı ve bu rotalara göre bir kiralama yapıyorsunuz. Rotalardaki görülecek yerlerin sayısı ve mesafesi değiştiği için fiyat da değişiyor. Biz Palacio de Pena, Castelo dos Mouros ve Palacio da Vila' lı turuncu rota için 35 Euro verdik. Bu arada bahsettiğim navigasyon size yol boyunca Sintra hakkında bilgiler veriyor, yol boyunca geçmekte olduğunuz yerlerin neresi olduğunu söylüyor. Yalnız biz en sonda rotadan bir sapma yaptıktan sonra tekrar yolu bulmamız yarım saat sürdü :).


Küçük yeşil arabamız :)

Sight Sintra

İlk durağımız Palacio da Vila oluyor. Sintra Sarayı olarak da bilinen bu yapı Araplar tarafından yapılmış. Bu arada Endülüs Emevi devleti, Kuzey Afrika kökenli olduğu için genelde Portekiz' de onlardan "Mağrip" şeklinde bahsediliyor. O yüzden bu yapı da Mağribi (Moorish) kökenli diye belitrilmiş. Portekiz hanedanı burayı geri aldıktan sonra sarayda bazı değişiklikler yapmış; bu nedenle burası da Ayasofya gibi aynı anda farklı mimari esintileri barındırıyor. Burada çektiğimiz fotoğrafları çok beğenmedim bu nedenle aşağıda iki tane alıntı profesyonel fotoğraf paylaşacağım.

Sintra Sarayı

Sintra Sarayı


İkinci durağımız ise Castelo dos Mouros yani Mağrip Kalesi. 10. yüzyılda Emeviler tarafından, Sintra' nın hakim tepesine inşa edilen bu kale Çin Seddi gibi kuleleri arasında düzensiz surlara sahip. Hakim konumu sayesinde buradan Sintra şehir merkezini, Pena Sarayı' nı ve Atlas Okyanusu' nu aynı anda görebilmek mümkün. Burasının önemini şöyle de açıklayım, bu kale Portekiz bayrağında bulunan 7 kaleden biri. Yalnız okyanusa açık konumundan dolayı inanılmaz rüzgar alıyor. Surların da sadece tek tarafında koruma olduğu için en yukarı çıkmak epey meşakkatliydi. Zaten turistlerin çoğu daha aşağıda kalmayı tercih ediyordu. Yine de bir şekilde yukarı çıktım ama aşağıdaki fotoğrafta gözlerimden o anki durumum belli oluyor :) .

Castelo dos Mouros

Castelo dos Mouros' dan Palacio de Pena manzarası

Castelo dos Mouros


Rüzgardan duygulanan ben :)

Castelo dos Mouros


Rotamızdaki son yer, buraya asıl gelme sebebimiz olan  Palacio de Pena (Pena Sarayı). Burası adeta dünyanın ilk Disneyland' ı gibi, gerçeküstü bir görüntüsü var. Sintra' nın en yüksek ikinci tepesinde konuşlanmış. Burası aslında farklı zamanlarda yapılmış 3 ayrı parçadan oluşan bir kompleks. 3. ve son halka zaten hayali bir saraydan esinlenerek yapılmış. Sarayın alt tarafında da kendisi de bir turistik cazibe noktası olan Pena Sarayı bulunuyor. Bu parkın içinde görülecek en güzel yerlerden biri de Kontes Edla Şalesi. Yalnız gittiğimiz gün bir turist parkın içindeki kayadan düşerek yaralandığı için park kapalı olduğundan dolayı giremedik. Özellikle güzel bir havada giderseniz, bizim yerimize de parkı gezin.

Pena Sarayı

Pena Sarayı

Pena Sarayı

Arap Odası

Pena Sarayı

Bizzat kral tarafından yapılan vitraylar


Alışıla geldiği üzere yazımızı yine tatlı konuşarak bitirelim. Sintra' da size tavsiyemiz Piriquita adlı bu küçük fırın. Yazının girişinde bahsettiğim kaybolma vakası da burayı ararken cereyan etti :). Buranın 2 adet ürünü çok meşhur; yastık şeklindeki "travesseiros" ve muffini andıran "quijadas". Travesseiros, yumurta ve badem içeriyor ama asıl gizli içeriklerini Coca Cola gibi kesinlikle açıklamıyorlar. Bu tatlıyı o zamanki şef Constança Luísa 2. Dünya Savaşı zamanında eski tarif kitaplarından esinlenerek geliştirmiş. Queijadas de Sintra ise taze peynir, yumurta, un, şeker ve biraz da tarçın eklenerek yapılıyor. Bu tatlı orta çağda burada para yerine kullanılıyormuş. Açıkçası şu anda kullanılsa benim bir itirazım olmaz; zira bahsettiğim 2 tatlıdan da çok memnun kaldık. Lizbon' da yeriz diyerek paket almıştık ama tren daha Sintra' dan kalkmadan elimizde boş kutuyla kaldık :).

Piriquita

Piriquita

Piriquita

Queijadas

Travesseiros & Queijadas

Travesseiros

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder