Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

12 Ağustos 2014 Salı

New York - 3

New York' da Yeme İçme - 2

New York Burger Co.




New York Burger Co



Yeme içme 2. bölümde yine bir hamburgerci ile devam ediyoruz. New York Burger Co. , gurme listelerinde Burger Joint kadar üstlerde yer almasa da bizim tesadüfen gidip çok beğendiğimiz bir yer oldu. Hatta Joint' e göre daha memnun kaldığımızı söyleyebilirim, Amerika' daki en iyi burger deneyimimizi burada yaşadık.




İkisi de Manhattan' da yer alan iki  şubeleri var. Biri Chelsea West, diğeri ise Flatiron semtinde yer alıyor. Biz iki sefer Flatiron' da bulunana gittik ki bütün bu 13 gün boyunca yanlızca iki yerde birden fazla kez yemek yedik.

Açıkçası giriş kısmında alelade bir fast food havası olması beklentiyi düşük tutmamıza yol açtı. Yoldan geçerken ayak üstü bir şeyler atıştırılan bir yer gibi duruyordu, biz de çok yorulduğumuz ve bir an önce bir şeyler yemek istediğimiz için girdik. Menüde burger, tavuk ve salata yer alıyor. Biz salata ya da tavuk denemedik o yüzden onlar hakkında yorum yapamayacağım. Burger isimleri genel olarak NYC' daki bölgeler ya da şehri çağrıştıran isimlerden seçilmiş. Et olarak hepsinde angus kullanılıyor. Ülkemizde bir şekilde angusa soğuk bakılsa da bence danadan daha iyi bir seçenek; zaten yurtdışında menülerde angus kullanmayı artı bir özellik olarak belirtiyorlar.Biz klasik cheeseburgere ek olarak; Soho burger ve Flatiron burgeri denedik. İlkinde portobello mantarı, peynir (İsviçre ya da cheddar), ızgara soğan ve ny burger sosu kullanılıyor. Diğerinde ise poblano adlı hafif acı bir Meksika biberi, monterey jack (inek sütünden yapılan, yarı sert bir Amerikan peyniri), ızgara soğan ve barbekü sos bulunuyor. Köftenin pişme seviyesi de size ayrıca soruluyor. Ekmekleri kendi üretimleri ve ısıtılarak servis ediliyor (zaten ekmeği ısıtmadan burger servis etmek bence yasaklanmalı). Biz köfteleri orta ve orta-iyi pişmiş tercih ettik. İkisinden de memnun kaldık, damak tadına göre değişir elbette ama bence orta pişmiş biraz daha iyiydi. Ama orta-iyi olanda da et kurumamıştı ısırınca foş sesini ve lezzetin ağır ağır ağzınızın içinde akarak ilerlemesini hissediyorsunuz ;).


İşte unutulmayan o lezzetler :)


Bu arada taze kesilmiş tatlı patateslerine ve ev yapımı geniş sos menülerine değinmemek de olmaz. Patates kesinlikle hayatımda yediğim en iyilerden biriydi, sos menüsü ise ny burger ,barbekü, bin adalar, fesleğenli pesto, akçağaç şuruplu dijon hardalı, chili biberli ketçup gibi pek çok, her biri iyi yapılmış sostan oluşuyordu. Benim favorim akçağaçlı hardal; Zeynep' inki ise pesto sos oldu.

Sos Bar


Fiyatlar Manhattan standartlarında makuldü; burgerler vergi dahil 8-10 $, patates 3,5 $; sınırsız içecek ise (miktar sınırsız olduğu gibi, kendiniz doldurduğunuz musluklarda sadece 10 çeşit Coca Cola vardı) 2 $ idi. Çalışma saatleri ise her sabah 11 de açılıp, akşam 10:30 da kapanıyor; yalnızca pazarları kapanış 10 da.


Adres:


FLATIRON
 
678 Sixth Avenue • (Between 21st & 22nd St)
New York, NY 10010
Tel: 212 229 1404 | Fax: 212 229 1454

CHELSEA WEST
 
470 West 23rd Street • (Corner of 10th Avenue)
New York, NY 10011
Tel: 212 255-0400 | Fax: 212 255-0499


http://www.newyorkburgerco.com/

11 Ağustos 2014 Pazartesi

New York - 2

New York' da Yeme İçme - 1


Amerika' nın genelinde yeme içme denilince steak, burger ve pizza akla geliyor. Tabi New York' da her ülkeden çok sayıda göçmen bulunuyor ve dünyanın tartışmasız en kozmopolit şehri; bu nedenle her mutfağa ait iyi örnekler bulmak mümkün. Ama iyi restaurantlarda yer bulmak için hem epey önceden rezervasyon yaptırmak, hem de fena olmayan bir parayı gözden çıkarmak gerekiyor. Bu nedenle  biz hakkını vererek bu mutfakları inceledik demem mümkün değil :).

Tatlı sever bir çift olarak pastane konusunda ise ne fiyattan ne de uzun yoldan kaçınmadık; neresi tarihi, neresi meşhursa gitmeye çalıştık :).

Burger Joint


Burger Joint neredeyse bütün listelerde NY' ın en iyi 10 burgercisinden biri olarak gösteriliyor. Pek çoğunda ise direkt olarak ilk sırada. Bu nedenle bizim de ilk durağımız burası oldu.

Burası salaş, samimi bir hamburgerci görünümünde, aşağıdaki resimde de göreceğiniz şekilde:

Burger Joint

 İlginç olan kısmı ise NYC' nin en lüks otellerinden biri olan Le Parker Meridien' in lobisinden geçerek girebildiğiniz ve perde ile kamufle edilmiş bir girişi bulunması (http://www.parkermeridien.com/). Burger Joint' e ait dışarıdan görülebilen bir tabela vs. bulunmuyor. Ama perdenin arkasına geçince karşılaştığınız uzun (45 dk bekledik.) sıradan anlayacağınız üzere bu gizlilik pek kimseyi engelleyememiş. Zaten popüler gurme sitesi Zagat (www.zagat.com) burayı "New York' un en kötü saklanan sırrı" olarak nitelendirmiş. :)

45 dakikalık sıranın sonunda cheeseburger ve biralarımız aldık. Açıkçası duyduğumuz onca methiye ve gördüğümüz sıradan sonra beklediğimiz performansı alamadık. Elbette kötü değildi ama bir Mano Burger de değildi :)



Fiyatlar ise NYC standartlarında normal burgerler vergi dahil 9-10 $ civarı, double olursa 15-17 $ ye geliyor. Bira 7 $, kola 3 $ idi.

Manhattan' da bunun dışında bir şubeleri daha var; 13th West 8th Street' de.

Kısacası sırf girişinin orjinalliği için bile bir kez gitmek gerekir ama bir New Yorker olsam müdavimi olacağım yerlerden olmazdı.

 Adres:

Le Parker Meridien
119 West 56th Street

http://www.burgerjointny.com/

7 Ağustos 2014 Perşembe

New York - 1

New York




Öncelikle moda tam girebilmek için Frank Sinatra dan "New York New York" u fonda çalalım :) . New York hiç gitmeyenlerin bile Hollywood sayesinde yaşıyormuşçasına bildiği, görülecek yerlerine hakim olduğu bir şehir.

Öncelikle söyleyeyim Amerika' ya uçmak pahalı ama varınca yaşamak ucuz efsanesi en azından Manhattan için geçerli değil. Mevsimsel farklılıklar gösterse de Times Square civarında orta halli bir otelde konaklamak için gecelik 300 USD yi gözden çıkarmak gerekiyor. Keza yeme içme de çok bütçe dostu değil. Biz  Times Sq' a yakın iki ayrı otelde konakladık, fiyatlar hemen hemen aynıydı. Ama bu civarda kalacak olanlara The Hotel @ Times Square' i öneririz. Temiz, güzel bir otel. Kahvaltısı yeterli düzeyde ayrıca ücretsiz kahve, soğuk veya sıcak su, internet erişimli pc ler ve ücretsiz yazıcı sağlıyor. Hepsinden önemlisi New York' da gezilecek pek çok yere yürüme mesafesinde; metro duraklarına da çok yakın. Free wi-fi da var.  Night Hotel Times Square ise meydana daha yakın, bu avantaj gibi görünse de cam yerine mika kullanmalarını da ekleyince odada uyumayı imkansız hale getiriyor. Odalarda free wifi veya ücrete dahil kahvaltı da yok.

Eyaletin adı da aynı olduğu için karışmaması için şehre Amerikalılar "New York City" diyorlar. Madrid ile aynı enlemde yer alsa da Avrupa' da aynı konumda bulunan şehirlere göre daha serin;bunun temel nedeni ise okyanus kenarında yer alması. Dünyanın en büyük doğal limanlarından biri olan şehir, Bronx, Brooklyn, Manhattan, Queens ve Staten Island olmak üzere 5 ana bölgeden oluşuyor. Bu bölgelerin her biri "borough" olarak adlandırılıyor. Her ne kadar yüzölçümü olarak bu bölgelerin en küçüğü olsa da gezilecek yerlerin büyük çoğunluğu Manhattan' da yer alıyor.

Manhattan İllüstrasyonu


Manhattan adının kökeni de oldukça ilginç. Kızılderili (Lenape) dilinde Man-hata isminden türeyerek, önce Manahata daha sonra da Manhattan halini almış. Man-hata pek çok tepeden oluşan ada anlamına geliyor. Şimdi de dünyanın en fazla gökdelenin bulunduğu ada olması enteresan bir tesadüf olmuş.


NJ' den çektiğimiz Manhattan (Midtown) manzarası

Her ne kadar ilk asansör 1890 larda kullanılmaya başlansa da, daha yüksek binalarda kullanılmaya uygun; bugün kullandığımıza yakın asansörlerin 1920 lerin sonunda kullanılmaya başlanması Manhattan'ın da bugünkü görüntüsünü ortaya çıkardı. O zamana kadar en fazla 5 kattan oluşan binalar, artan göçle birlikte gökdelenlere dönüştü.

Manhattan her birinin de kendi içinde alt bölgeleri olan Downtown, Midtown ve Uptown olmak üzere üç bölgeden oluşuyor. Downtown adından da anlaşılacağı üzere adanın güney bölümünde yer alan, şehrin ilk kurulduğu bölge. Wall Street, Dünya Ticaret Merkezi, Soho, Chinatown ve Little Italy burada yer alıyor. Chinatown ve Little Italy göçmen bölgeleri olduğu için buralarda ana dil İngilizce' den ziyade sırasıyla Çince ve İtalyanca. Midtown ise görülmesi gerekenler listesinde yer alanların yoğunlaştığı bölge; Empire State, Rockefeller, Chrysler gibi gökdelenler, Times Meydanı, Grand Central Terminal, Birleşmiş Milletler Binası, şehir kütüphanesi vs. burada yer alıyor. Uptown ise Manhattan' ın kuzeyinde; en önemli görülecek yer dünyanın ilk peyzaj parkı olan Central Park. Metropolitan ve Guggenheim müzeleri de yine bu bölgede bulunuyor.

Manhattan Haritası

Bu kadar ansiklopedik bilgiden sonra 2. bölümde New York' da yeme içme ile devam edeceğiz. Çok yakında ;)

Amerika - Haziran 2014

Balayı için gittiğimiz Amerika seyahatinin bloğa aktarılması, D-Smart sağolsun! internet bağlantımızı 2 ayda sağlayamadığı için gecikti. Zaten biraz daha gecikse unutmaya başlayacaktık. :)

12 gecelik seyahatimiz New York ile başladı, New York ile bitti. Arada Key West, Miami ve Orlando' yu da gördük.

Yine bölüm bölüm, gördüklerimizi anlatıp; naçizane tavsiyelerimizi paylaşacağım.

Vira bismillah...


@ Key West