Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

16 Eylül 2015 Çarşamba

Midilli 2015 - 2

Sigri
 
Petra & Anaxos
 
Petra, Molivos’ un 6 km güneyinde yer alan küçük bir kıyı köyü. Küçük butikler,  hediyelik eşya satan  dükkanlar, restaurantlar ve cafeler ile sevimli bir yer. Denizi güzel ama biraz taşlık o yüzden dikkatli olmakta fayda var.
 
Burada yemek yemedik ama adada yediğimiz en iyi dondurmayı burada, Tsalikis Cafe Pastry’ de yedik. 44 çeşit ev yapımı İtalyan tarzı dondurma (gelato) sunuyorlar. Baklava ve başka tatlılar da mevcut ama biz diğerlerini denemedik.
 
Tsalikis Cafe
 
 

 



 
Anaxos (Anaksos)’ a da Petra’ dan 3 km güneye inerek varılıyor. Güzel bir plajı var ama biraz geç gittiğimiz için yeteri kadar değerlendirme şansımız olmadı. Sahildeki restaurantın sahibi biz gittiğimizde akşam pişireceği balıkları tutuyordu, taze balık vaadinin doğru olduğuna biz kefiliz J.
 
Kalloni & Skala Kalloni
 
 
Kalloni Körfezi
 
Kalloni,körfeziyle Midilli haritasında ilk dikkati çeken bölge oluyor. Körfezden ziyade bir lagünü andırıyor. İşte bu körfezin sardalyaları bütün Yunanistan’ da meşhur. Ayrıca Midilli' nin bir ada olması nedeniyle dönem dönem bütün bölgeler çok dalgalı olabilse de deniz burada son derece sakin. Adanın çoğu sahili çakıllıyken burası güzel bir kumsal. Yalnız deniz çok sığ, boyu geçebilmek için kıyıdan epey uzaklaşmanız gerekiyor. Aynı zamanda adanın açık ara en sıcak denizi de burada. Frapan şemsiyeli plajda denize girdikten sonra, yemek için Skala Eresou ‘ ya geçmek için buradan ayrılıyoruz.
 
Skala Kalloni
 
 
Eressos & Skala Eresou
 
Skala Eresou
 
Bu arada pek çok isimde Skala geçmesin nedeni şu, “skala” iskele anlamına geliyor ve adada yerleşim korsanlardan korunmak için kıyının biraz daha iç kesimlerinde başlamış ama balıkçılık için de şehirlere yakın iskeleler kurmuşlar. Korsan tehditinin azalmasıyla buralarda da yerleşim başlamış ve zamanla şehirde ve karada olmak üzere ikili yerleşimler ortaya çıkmış. İşte bu kıyıdaki yerleşimlerin adı da hala skala ile başlıyor. Skala Eresou’ nun denizi ve plajı gayet güzeldi. Bu arada bütün adada deniz zaten çok temiz ama farkı yaratan suyun sıcaklığı, denizin dalgalılığı ve plajın durumu oluyor.
 
Burada öğlen yemeğini Aegean adlı restaurantta yiyoruz. Açıkçası burada menüde neredeyse ne varsa yedik ve hepsinden çok memnun kaldık. Burası küçük bir aile işletmesi; ailenin oğlu ve şef garson olan Todori’ ye kendinizi bırakabilirsiniz. Biz tavsiye ettiği her şeyden çok memnun kaldık. Özellikle şarap sosunda ahtapot ve kabak kızartması muazzamdı. Keza Todori' nin ısrarla tavsiye ettiği yalancı sarma da. Kılıçbalığının patates kızartması ile gelen sunumu olumsuz bir ilk intiba yaratsa da gayet lezzetliydi. Yemeğin üzerine de kendi bahçelerinden soğutulmuş incir ikram ediyorlar. O kadar fazla yiyip içmemize rağmen hesap da adam başı 18 EUR geldi.
 
Greek Salad, börülce,cacık ve Todori' nin anneannesin sarması

 
Günün yıldızları şarap sosunda ahtapot ve kabak kızartması

Kılıçbalığı
 

Eressos çok küçük bir köy, çok fazla görülecek yeri yok ama meydanında bir dolaşabilir; çınar altı kahvelerden birinde frappe içerek dinlenebilirsiniz.
 
Eressos - Kafenes
 
Pertified Forest Park ( Taşlaşmış Orman) dünyada sadece ABD, Arizona’ da ve Midilli’ de bulunuyor. Lavların altında kalan ağaçların dışı adeta kaya gibi taşlaşıyor ama kesitin orta kısmına dokunduğunuzda hala ağaç dokusunu hissedebiliyorsunuz. 20 milyon yıl önce meydana geldiği tahmin edilen büyük yanardağ faaliyetlerinin sebep olduğu bu durum adanın o dönemki florası hakkında da fikir veriyor. Hayal ettiğimiz kadar etkilenmedik ama yine de adada bir kaç günden fazla kalacaksanız görmeye değer.
 
Pertified Forest Park
 
 
 
 
 
 
Taşlaşmış Orman’ a giderken yolda İpsilou (Ypsilou) Manastırı’ na da uğruyoruz. 1101 yılında hakim bir tepede inşa edilen manastırdan hem adanın kıyılarını hem de Anadolu’ yu görebiliyorsunuz. İçinde küçük bir müze ve şapel de barındırıyor.
 
Ipsilou Manastırı

Manastır içindeki şapel
Manastırdan manzara
 
 
Sigri
 
Sigri

Sigri adanın batı ucunda yer alan bir köy. Bu bölge aynı zamanda adanın en kurak da bölgesi. Deniz kenarında yine Osmanlı’ dan kalma küçük bir kale bulunuyor. Yalnız tadilatta olduğu için içeri giremedik.
 
Sigri Kalesi
 
Adada rüzgarlar ve dalgalar genel olarak kuzey-güney doğrultusunda esiyor. Bu nedenle adının en batısında yer alan Sigri’ nin denizi  de çok dalgalı. Bu bölge sörf ve kite board gibi su sporları ile biliniyor. Kaleye göre sol tarafta kalan iç kısımdaki koy dalgalardan korunuyor ama denizi epey serin. Fakat suyun serinliğine rağmen biz burada denizden çok keyif aldık. Ayrıca bu bölgede arıcılık da yaygın. Bizde kimi esnafın camında “Bal bulunur.” yazması gibi bir antikacının camında bal satıldığını görüp içeri girdim, kendi üretimleri olan baldan aldım. Lezzetli bir baldı ama adada en beğendiğimiz bal marketten aldığımız , aşağıdaki resimdeki oldu.
 
 

Sigri’ de öğle yemeğimizi The Australia’ da yiyoruz. Deniz manzaralı, sevimli bir mekan. Fazla deniz ürünü tüketimiyle bünyeye aşırı fosfor yüklemesinden dolayı karanlıkta parlayacak seviyeye geldiğimiz için burada deniz ürünlerini es geçip kırmızı et tercih ediyoruz. Benim yediğim fırın köfte ortalamaydı, arkadaşın eti de kuru geldi. Daha önceki tecrübelerimizle de birleşince adalarda deniz ürünlerinden mümkün olduğunca şaşmamak gerektiğini görüyoruz.

 
The Australia

Fırın köfte
Steak
 
Dönüş yolunda Hidira(Xidera/Chidera) köyüne uğruyoruz. Burası dağlık bir bölgede. Zamanında Osmanlı haremine giden tek şarabın üretildiği yer ama zamanla şarapçılık unutulmuş. Son yıllarda açılan Methymneos firması bu tarihi geleneği yaşatmaya çalışıyor; organik şarap üretimi yapıyor. Şaraphaneyi gezmek ve tadım ücretsiz ama biz gittiğimizde kapalı olduğu için içeri giremedik. Köyün muhtarını dahi bulup, sahibini arattık ama bir şekilde içeri girmeyi başaramadık :)
 
Hidira' nın bağları :)
Hidira Kilisesi
 
 

.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder