Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Mart 2015 Pazar

İtalya - Mart 2015 - 2

Foro Romano (Roman Forum)


Roma' da 2. akşam yemeğimizi Pizzeria da Remo' da (Piazza Santa Maria, Liberatrice 44 Tel: +39065746270) yedik. Aslında önceki gece burada yemeyi planlamıştık ama pazar günü kapalı olduğunu kapının önüne kadar gelip açılmamış kepenkleri görünce acı bir şekilde öğrenmiş olduk. Neyse ki Da Felice' ye çok yakın da listemizdeki başka bir restauranta zorlanmadan gidebildik. Remo, pek çok  Romalı tarafından en iyi pizzacı olarak gösteriliyor. Son derece salaş bir yer; masalarda örtü yerine saman kağıt tercih ediliyor; adeta Fatih' de bir kebapçı ambiyansı yaşanıyor. Fiyatlar da gayet makul, şarap çeşidi sınırlı zaten Vedat Milor bile pizza ile bira tercih ettiğini söylerken bizim şarap içmemiz olmazdı :). Fakat üzücü olan bira menüsü de çok zayıf, son yıllarda önemli gelişme kaydeden İtalyan butik biralarından hiç biri yoktu, kötü İtalyan lagerleri ve Heineken arasında kalıyorsunuz. Neyse ki pizzaların lezzeti bunu unutturuyor. Hem melanzane hem de dana etli pizzası (bresaola) çok başarılıydı. Gitmenizi mutlaka tavsiye ederim, rezervasyon şart değil çünkü kimse çok uzun oturmuyor ama dediğim gibi pazar günleri kapalı, akşam da 7 den sonra açılıyor. Öğle de kısa bir süre açıkmış ama tam saatleri mekan ile konuşup teyit edersiniz.
Bresaola

Rokalı Bresaola
Melanzane

Roma' daki son akşam yemeğimizi Roma Sparita' da (Piazza di Santa Cecila, 24, Tel: +39 06 580 0757) yiyoruz (Roma' da son akşam yemeği, Vatikan da Roma' da, oradan da Da Vinci' nin memleketi Floransa' ya gittik, ateyizler bunu açıklasın :) ). Burası çok tavsiye edilen ama popüler olduktan sonra biraz bozulduğuna dair rivayetler de duyduğumuz bir yer olduğu için kararsız kalarak gelmiştik ama fazlasıyla memnun kaldık. Hem yemekler çok lezzetli ve yaratıcıydı hem de söylendiği gibi bir kazıklanmış hissi ya da rahatsız edecek bir servis deneyimi yaşamadık. Fiyatlar yemeklere göre fazlasıyla makuldü  ve mekan da son derece şık ve sade dizayn edilmişti. Zaten içeride turistten daha çok İtalyan olması (hatta yan masamızda sevimli bir rahibe teyze oturuyordu :) ) endişelerimizi azaltmıştı.


Ristorante Roma Sparita (Fotoğraf alıntıdır.)
 
Bu mekan Roma' nın bohem semti Trastevere' de bulunuyor. Bu arada yanında özellikle akşamları ışıklandırmayla daha da güzel duran, küçük bir kilise var; ki mekana girmeden birkaç kare fotoğraf çekmek için ideal :). Buranın olayı "caccio e pepe" dedikleri peynirden bir tabak (kızartılmış parmesan) içinde servis edilen makarna. Tabi üzerinde yine peynir ve karabiber ile. Tarif etmenin zor olduğu muazzam bir lezzet, ben fotoğrafını çektim ama daha iyi çekilmiş olanına kendi sitesinden bakabilirsiniz :).

Tagliolini al cacio e pepe

Bu arada Roma' da enginar en çok tüketilen sebzelerden biri ama bizdekinden çok farklı bir şekilde pişiriliyor. Roma' daki Yahudi tratoryaları üzeinden yayılan tarifte enginarlar yağda bütün olarak kızartılarak sunuluyor. Yaprakları yemek ilk başta garip gelse de tadı adeta çerez gibi olmuş.

Carciofi alla giudia 
Yalnız tahminim enginarın türü de bizimkinden biraz farklı, üşenmeyip pazarda peşine düştüm:


Yine bizde yalnızca dolması yapılan kabak çiçeği de Roma mutfağında geniş kullanım alanı bulan bir sebze, burada bizdeki yengeç bacağı gibi pişirilmiş, çok da lezzetli olmuş.

Fiori di zucca

Tatlı faslına dondurmaya yer ayırmak için girmedik o yüzden o konuda bir yorum yapamayacağım. Fiyat olarak ise 4 makarna, 2 enginar, 2 kabak çiçeği ve suya bahşiş dahil 80 EUR verdik. http://www.romasparita.com/en/cuisine.html



Roma' daki öğle yemeklerinde favorimiz olan, aslında akşam da servisi var, Pastificio' ya (8 Via della Croce) geçelim. Burası aslında ne lokanta (trattoria), ne ristorante (restaurant), ne de pizzaria (pizzacı) değil. O zaman siz orada ne arıyorsunuz derseniz, burası bir makarna üretim yeri fakat toptan ve perakende olarak ürettikleri makarnanın satışını yapmalarının yanında öğle ve akşam belli saatlerde 2 çeşit makarnayı pişirerek satıyorlar. Çeşitler günlük hatta bittikçe gün içinde değişiyor. Makarnanın hamuru bile daha yarım saat önce karıldığı için lezzeti inanılmaz. Oturacak yer olmamasını, plastik tabak ve çatalı; ya da biraz sıra beklemeyi umursamıyorsunuz. Zaten 4 EUR a bir koca tabak taze ve lezzetli makarna, 1 bardak şarap (iyi bir house wine) ve sınırsız suyu fiyat/performans olarak geçecek yeri değil Roma' da herhangi bir yerde bulmak pek kolay değil. İstanbul' da bulsam başka yerde yemek yemem, herhalde bir kaç aya da obeziteye merhaba derim :). Bu arada en başta söyleyeceğimi sonda belirteyim, yeri de son derece merkezi, İspanyol Merdivenleri' nin karşı çaprazında kalıyor.

Söz verdiğimiz tiramisu ve dondurmalar yine gelmedi ama onları kahveleri de ekleyip 3. bölümde paylaşıyoruz. Bizden ayrılmayın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder